1. (a) (tamamen/tıkabasa/ağzına kadar) dol(dur)mak.
    The room soon filled up with people. (b) (deliği/gediği)
    tıkamak, (c) (resmî evrakı usulü dairesinde) doldurmak/tamamlamak.
form doldurmak Fiil
kestiyoner doldurmak Fiil
bir mevkii doldurmak Fiil
birinin yerini doldurmak Fiil
benzinle doldurmak Fiil
benzinle doldurmak Fiil
doldurmak Fiil
tıkaç
dolmakalem